Her dilde, her yerde barış!
Defne/Dafni Türk-Yunan Derneği’nin iki yaka arasında dönem dönem gerginleşen ilişkileri yumuşatmak ve geliştirmek amacıyla uzun yıllardır düzenlediği etkinliklerin sonuncusu, geçen yıl olduğu gibi bu yıl da Leros’ta yapıldı. Leros Metropolitliği, Belediyesi ve adadaki sivil toplum kuruluşlarının da destek verdiği 12-14 Temmuz tarihlerindeki buluşmaya, Defne Derneği Başkanı Emekli Diplomat Yalım Eralp’in daveti üzerine Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Başkanı, Büyükelçi Christian Berger de katıldı. Birbirini tamamlayan iki olgu olan “Barış ve Sağlık” temasının işlendiği 2. Leros Barış Buluşmaları kapsamında, Türk ve Yunan hekimler ücretsiz sağlık taraması yaptı. Adanın meydanında düzenlenen gecede ise Yalım Eralp’in çağrısıyla herkes kendi dilinde “Barış” diye haykırdı.
Etkinliklerin ilk günü olan 12 Temmuz 2019 akşamı adanın idari merkezi Platanos’taki Belediye Kütüphanesi’nde düzenlenen “Barış ve Sağlık” konulu söyleşinin moderatörlüğünü Fransa’da bir dönem belediye başkanlığı yapmış olan Bernard Morin üstlendi.
Lerosluların ve konukların ilgi gösterdiği, salonun küçüklüğü nedeniyle bazı dinleyicilerin ayakta izlediği panelin giriş konuşmasını yapan Prof. Dr. Levent Eralp, tıbbi aktiviteler yoluyla kendilerine Yunan kardeşleriyle sıcak ilişkiler kurma fırsatını verdikleri için tüm düzenleyicilere teşekkür etti. Prof. Eralp, “Sağlık sadece hastalıkların olmaması durumu değildir. Barış da sadece şiddetin olmaması olarak değerlendirilemez. Her iki kavramın da pozitif bir anlamı vardır; dirliğimizin sürebilmesi için, hem becerikli hem de keyif dolu bir ortamın oluşmasına destek verirler. Sağlıklı bir vücut sürekli ilaç ve tıbbi destek alıyor olmamalıdır. Kendi iç gücü ile birçok hastalığa, mikroba ve başka mücadelelere karşı koyabilmelidir. Benzer şekilde, barış dolu bir toplumun, silahlara ve sorunların ‘kaba’ kuvvet ile çözümlenmesine ihtiyaç duymaması gerekir. Sağlıklı bir toplum, doğal refleksleri olması gereken, danışma, tartışma, müzakere, kültürel alışkanlıklar ve hukuk ile fikir ayrılıklarının üzerinden gelebilmelidir” dedi.
Tıp biliminin hem tedavi hem de önleme esaslarına dayandığını, aynı kavramların barış kültürü için de geçerli olduğunu vurgulayan Prof. Eralp, “Hem hekim hem de barış sağlayıcılar, problemleri ön görebilmeli ve sorunu çözebilmelidirler. Her iki gurup için de önlemek tedavi etmekten daha kolay ve hoştur. 1980’li yıllarda uluslararası kuruluşlar tarafından barış sağlığın bir ön şartı olarak kabul edilmiştir” diye konuştu. Barışa katkı sağlayan sağlık girişimlerinin, çocuk aşı kampanyaları ve bu amaçla uygulanan ateşkesler, tıbbi tecrübeler doğrultusunda kimi silahların kullanımının yasaklanması, savaş bölgelerindeki halklara kişisel ve sosyal sağlık hizmeti sunulması olarak sıralanabileceğini söyleyen Prof. Eralp, “Ülkelerimizde toplum sağlığından sorumlu olan biz hekimler, sağlık ve barışın korunması için sayısız görev üstlenebiliriz” dedi. Sınır Tanımayan Doktorlar örgütünün 1999 yılında Nobel barış ödülüne layık görülmesiyle, üye doktorların on milyonlarca insana sağladıkları tıbbi ve sosyal hizmetlerin onurlandırıldığını hatırlatan Prof. Eralp, sözlerini şöyle tamamladı: “Örgüt başkanı Dr James Orbinski, törende ödülü alırken şu cümleyi söyledi: İnsani görev, basit bir yardımdan, destekten, çok daha fazlasıdır. Anormalin içinde normali sağlama görevidir. Bazı insanlar olayları olduğu gibi görürler ve şu soruyu sorarlar: Neden? Ben ve biz hekimler ise rüya görmeyi ve şu soruyu sormayı severiz: Neden olmasın? Hekimler, sıraladığım tüm değer ve inanışları, sağlık ve barışa çevirmeye adanmış kişilerdir. Sadece doğru şeyleri yapmazlar, doğru şeyleri yapmayı tercih ederler. Hekimler olarak buna mecburuz.”
Prof. Dr. Kostas Sirigos da perdeye yansıttığı grafiklerle desteklediği “İklim ve Sağlık” konulu konuşmasında, iklim değişikliği açısından Akdeniz havzasının ve Ege’nin oldukça hassas bir bölge olduğuna dikkat çekti. Prof. Sirigos, iklim değişikliği kapsamına giren başlıkları, “ani hava değişikliği, oldukça zararlı olan ve mutlaka kontrol edilmesi gereken sera gazları salınımı, insan eliyle ortaya çıkan emisyonlar ve karbondioksit salınımı, giderek ısınan sular ve okyanuslar, kutuplarda eriyen kar ve buz miktarının artması ve buna bağlı olarak deniz seviyesinin yükselmesi” olarak sıralayıp şöyle konuştu:
“Bütün bunların bizi nasıl etkilediğine bakalım: İyi su kaynakları azalıyor, tarım havzaları bitiyor. Orman yangınları, kuraklık, hava kirlenmesi, ısı farkıyla ortaya çıkan sağlık sorunları, bütün bunlar sonucu ortaya çıkan insan göçleri. İklim değişikliğinin turizmi etkilemesi de göz ardı edilemez. Artan ısı ve nem oranı, bölgeyi cazip bir tatil alanı olmaktan çıkarmakta.” Bu konuda ne yapabiliriz sorusunun cevabını da Prof. Sirigos, “konuşmak, farkındalık yaratmak ve bunu önemli bir mesele haline getirmek, çözümler üretmek, konuşmaktan da öte harekete geçmek” olarak verdi.
Aynı akşam Taverna Karaflas’ta etkinlikler için adaya gelen konukların katılımı ile bir yemek yenildi. Tavernanın girişi ve iç mekanı da fotoğraf sanatçısı İzzet Keribar’ın fotoğraflarıyla donatılmıştı.
Artemis Dans ve Müzik okulunun şarkılarıyla ve havai fişeklerle renklenen gecede, Dernek Başkanı Yalım Eralp, geçen yılki etkinlikte olduğu gibi yine sahnedeydi.
Eralp’in Zeynep Zihli, Dalya Mizrahi ve Defne Keskin ile yaptığı sirtaki gösterisi AB Sefiri Berger ve diğer konuklarca ayakta alkışlandı. Yemekte, etkinliğe katkı sunmak üzere adaya gelen hekimler Eralp ve Sirigos çifti ile sağlık taraması için gerekli malzemeleri sağlayan Çetin Akyurt’a, fotoğraf sanatçısı İzzet Keribar’a, etkinliğin grafik tasarımlarını yapan Shaakirah Hilbert ile Defne adına adadaki etkinlikleri koordine eden Dernek Genel Sekreteri Nilüfer Tarıkahya’ya, Yalım Eralp tarafından hediyeler verildi.
Gecenin en anlamlı hediyesi ise, hekimlerin ücretsiz sağlık taraması yapacağını öğrenince, kendi üretimi olan peynir çeşitlerinden paketler hazırlayıp tavernaya getiren Leroslu bir üretici kadından geldi. Yemekte birçok konuk da, adadaki taksicilerin kendilerine “Doktor musunuz?” diye sorup taksi ücretini almak istemediklerini anlattı.
İkinci gün, Lerosluların sabırsızlıkla bekledikleri sağlık taraması, Alinda Kamara’daki ilkokulda yapıldı. Türkiye’den gelen profesör çift Levent ve Yeşim Eralp ile Atina’dan gelen Prof. Kostas Sirigos ve dermatolog olan eşi Dr. Katerina Sirigou hastaların tetkiklerini ve muayenelerini titizlikle gerçekleştirdiler. Muayene için verilen süre dolduğunda uzmanlık alanı ortopedi için hala bazı hastaların beklemekte olduğunu gören Prof. Levent Eralp, hiçbir adalıyı geri çevirmedi. Her ikisi de onkolog olan Prof. Yeşim Eralp ile Prof. Kostas Sirigos ise kanserle ilgili muayeneleri tamamladılar.
AB Sefiri Berger ve eşi Marilena Georgiatou Berger ile Metropolit Paisios da tarama sürerken okulu ziyaret ettiler.
Yerel ürünlerle sağlıklı beslenmeye özen gösteren adalıların kanserle ilgili tetkik sonuçları genelde iyi çıkarken, yaşlarına ve mesleklerine paralel olarak ortopedik ve dermatolojik rahatsızlıklardan muzdarip oldukları saptandı.
Aynı gün 10.30’da Alinda’daki Metropolitlik binası ana salonunda, fotoğraf sanatı alanında Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü sahibi İzzet Keribar’ın fotoğraf atölyesi vardı. Keribar, kendi fotoğraflarından oluşan slayt gösterisi eşliğinde, katılımcılara fotoğrafçılığın 10 altın kuralından örnekler sundu.
Aktiviteye, Çanakkale PAN Fotoğraf Derneği’nden Semra Canpulat ile Leroslu fotoğrafçı Markos Spanos da destek verdi. Aynı saatlerde Defne Derneği Başkanı Eralp, kendisini “My brother” sözleriyle selamlayan ve fırsat buldukça jestler yapmaktan geri kalmayan Metropolit Paisios’la Metropolitliğin giriş salonunda, AB Sefiri Berger ve eşinin de katıldığı bir sohbetteydi.
Yoğun geçen günün akşamında, daha önce kalede yapılacağı duyurulan ancak kuvvetli rüzgar nedeniyle Platanos meydanına alınan “Geleneksel Leros Gecesi” etkinliği vardı.
Küçük Asyalılar (Mübadiller) Derneği folklor ekibinin müzik ve dans gösterilerinin izlendiği gecede, Sınır Tanımayan Kadınlar Derneği üyeleri elleriyle hazırladıkları yerel yiyecekleri ve içkileri, uygun fiyatlarla katılımcılara sundular.
İzzet Keribar’ın İstanbul’a ait 100 fotoğrafı da gece boyunca yansıtıldığı perdede ortak kültürümüze ayna tuttu. Bu yılki etkinliklere Türkiye’den katılımı beklenen folklor grubunun gelişi sekteye uğrarken, geçen yıl şarkılarıyla meydanda müzikseverleri coşturan ve 2. Leros Buluşması’na da davet edilen sanatçı Stelios Berberis de adaya gelemedi.
Dernek Başkanı Yalım Eralp, gecede protokolde yer alan AB Sefiri, Leros ve Didim belediye başkanları ile kol kola oyunlar oynadı, etkinlikleri izleyenleri hep birlikte kendi dillerinde “Barış” diye haykırmaya davet etti.
AB Sefiri Berger de, meydanda yaptığı kısa konuşmada, Yalım Eralp’e, kendisini ve eşini Leros’a davet ettiği, onu Leros’un yanı sıra barış, dostluk ve iyi komşuluk için uğraşan iki kız kardeşle, Defne ve Dafni dernekleri ile tanıştırdığı için teşekkür etti. Berger, sivil toplum örgütlerinin önemine vurgu yaptığı konuşmasını “Leros’u bir barış adası olarak göreceğiz. Barış Müzesi fikri çok iyi bir fikir ve bunun için çaba gösteren herkese iyi şanslar diliyorum” diyerek tamamladı. Berger geçtiğimiz yıl eylül ayı sonunda İstanbul adalarına da gelmiş, Büyükada’da eski Rum Yetimhanesi’ni ziyaret etmiş ve Dünya Mirası Adalar sivil inisiyatifi ile Splendid Palas’ta bir toplantı gerçekleştirmişti.
Barış Buluşmaları kapsamında son etkinlik 14 Temmuz Pazar günü Blefuatis koyundaki Artemis Restoran’da yapıldı. Chaine des Rottiseurs Gourmet Club üyelerinin önderliğinde Barışa Kurulan Sofra’da konuklar, önlüklerini ve eldivenlerini kuşanıp hep birlikte türlü yapımında kullanılacak sebzeleri doğradı.
Ardından aynı sofrayı paylaşarak barışa kadeh kaldıran konuklar, adaya yerleşik İtalyan grubunun gitar eşliğinde söyledikleri şarkılarla hep birlikte eğlendi.
Dernek Genel Sekreteri Tarıkahya, bu yılki etkinliklere, Lerosluların pek çoğu gibi Didim kökenli olan Belediye Başkanı Michalis Kolias’ın davetiyle, Didim Belediye Başkanı A.Deniz Atabay’ın da katılmasının adalılarda memnuniyet yarattığını söyledi.
Tarıkahya ayrıca etkinliğin bu yılki ikinci ayağının eylül ayında Gökçeaada’da yapılacağını belirtti.
Defne Derneği Başkanı Yalım Eralp, Leros adasındaki ikinci etkinliği, “Önceki etkinliklerden farklı katılımlarla, zengin bir barış buluşması oldu” diyerek değerlendirdi.
Emekli Büyükelçi Eralp’in, Türkiye’ye döndükten sonra dernek başkanlığını ve üyeliğini bıraktığını açıklaması ise sürpriz oldu. Eralp, açıklamasında “Önümüzdeki günlerde başkanlık seçimi olacak. Bayrağı bir başkasının taşımasında yarar var. Kurumlar şahıslarla kaim olmamalıdır” diyerek, kendisine verilen desteğin yeni başkandan da esirgenmemesini istedi.
Biz de adalı hemşerileri olarak, Yalım Eralp’in müthiş birikimini ve enerjisini bundan böyle Büyükada için seferber etmesini diliyoruz. Gün gelir Büyükada’mız da bir Yunan adası ile kardeş olursa biz barışseverler ortak şarkılarımızı hep bir ağızdan ve ta yürekten söyleriz!
Fotoğraflar: Cengiz Pala
2 Yorum
Peyami Taneri
Hem konular ve çözümler, hem de anlatımla fotolar müthiş. Ellerinize sağlık.
Nilgün Refig Pala
Çok teşekkürler Peyami bey.